30 Aralık 2013 Pazartesi

Hassasiyetinizi yönetebiliyor musunuz?



Hiç aşırı hassas davranmakla eleştirildiğin oldu mu?

Haklı veya haksız, kadınların bu damgayı yeme oranı erkeklere yasla çok daha yüksek; kıyl belki de ağlamaya daha eğilimli oldukları için. (Yüksek seviyedeki testosteron hormonunun gözyaşı üretimini engellediği biliniyor.) Yine de hassasiyet dediğimiz şey, sık sık gözyaşı dökmekten çok daha fazlasını ifade ediyor. Üstelik derin biyolojik ve sosyal kökleri var.

Anne ve babana nasıl bir çocuk olduğunu sormakla işe başlayabilirsin: Utangaç veya girişken, sakin ya da sulugöz... Alacağın cevap, “büyümüş sen”in yoğun duygularla baş etmekte neden bu kadar zorlandığı ya da tam tersine her şeyi oluruna bıraktığı konusunda aydınlatıcı olabilir.

Stanford Üniversitesi’nde anksiyete ve duygu düzenlemesi üzerine çalışmalar yapan Psikolog Anett Gyurak, “Her insan kendine has bir mizaçla, genlerine dayanan belli bir kişilikle doğar” diyor. Ve hassasiyetle güçlü bir şekilde bağlantılı olan bir gen bulunuyor.

Ancak sahip olduğun DNA, hikâyenin sadece yarısı. Yetiştirilme şeklin ve büyüdüğün çevre de duygusal prototipine büyük ölçüde katkıda bulunuyor. En nihayetinde duygularınla olan ilişki biçimini, doğa ve büyütülme şeklin ortak bir çalışmayla belirliyor. Diyelim ki genlerin doğuştan aşırı hassas olacağın şekilde kodlanmış ve oldukça kaotik, duygularını açığa vurmaya pek fazla fırsat bulamadığın bir ortamda büyüdün. İşte böyle bir mizansen, hassas köklerini bilinçdışı bir şekilde bastırmana sebep olabiliyor.

Duygularını Serbest Bırak
Eskiden, özellikle de dışa dönük ve tuttuğunu koparan insanların ödüllendirildiği kültürlerde, duygularını bastırmak, hatta onlar yokmuş gibi davranmak, önemli bir başarı ölçütü kabul edilirdi. Zaman içinde yapılan araştırmalar, hassasiyetin her zaman zayıflık demek olmadığını gösterdi. Her şeyden önce, hassas bir kişilik hayat kurtarıcı olabiliyor. Gyurak, “Eğer yararları olmasaydı, bu özellik gen havuzunda hayatta kalamazdı. Hassas insanlar daha dikkatli ve tehlikelere karşı daha uyanık olur” diyor.

The Emotionally Intelligent Manager kitabının yazarlarından Doktor David Caruso ise, duyguların aynı zamanda iyi bir bilgi kaynağı olduğu görüşünde: “Bu da insanların anlayışlı ve açık görüşlü olmasını sağlıyor.” Hassasiyet geni taşıyanlar, komplike kararlar alma konusunda daha başarılı; özellikle de büyük bir kazanç veya kayıpla sonuçlanabilecek kararlar söz konusuysa... Diyelim ki şehir değiştirmeni gerektiren bir iş teklifi aldın. Sadece beyninle düşünmeyip, duygularına da odaklan. Böyle yaparsan karar süreci daha duygusal geçebilir ancak alacağın karar daha iyi ölçülüp biçilmiş olacaktır.

Konuşma yaparken de bu özelliğini kullanabilirsin. Oregon Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden emekli Profesör Mary Rothbart, hassas insanların diğerlerinin duygularının daha fazla farkında olduğunu ve onlarla empati kurduğunu söylüyor. Dinleyicilerin beden dilindeki değişiklikler, ne zaman anlattığın şeye devam etmen ya da konuyu değiştirmen gerektiği hakkında sana ipucu verebilir. (Dinleyici sensen, duygularına kulak ver. The Highly Sensitive Person kitabının yazarı Psikolog Elaine Aron, “Duygusal insanlar olayları enine boyuna değerlendirdiği için diğerlerinin gözünden kaçabilecek ince noktaları yakalayabilir” diyor.)

Ne Zaman (ve Nasıl) Sertleşmelisin?
Elbette her durumda hassas yönünü devreye sokmamalısın. Stresli olduğun bir gün iş yerinde ağlamak, diğerlerine aşırı dramatik veya zayıf birisi olduğunu düşündürebilir. Ya da iş arkadaşlarının seninle ilgili fikirleri konusunda saplantılı olmak, performansını etkileyebilir. Florida State Üniversitesi’nden Psikolog Brad Schmidt, “Bazı insanlar diğerlerinin kendi hakkında neler düşündüğünü çok fazla önemser, bu yüzden durmaksızın kendine destek arar” diyor.

Gyurak’a göre, hassasiyetin hâkim olduğu davranış biçimleri duygusal ilişkilerde de zorluk yaratabiliyor. Hassas insanlar reddedildiğinde aşırı tedirgin, endişeli, içine kapanık, sinirli veya üzgün olabiliyor. Hatta bunu rahatsız edici ve dayanılmaz bir noktaya gelene dek sürdürüyor. Bu sebeple, bu tür insanlar genellikle daha sık ayrılık yaşıyor. Erkek arkadaşının bir hareketi sinirlerini fazla bozarsa, sessizlik yemini etmek ya da seni artık sevmediği düşüncesine kapılmak gibi uç noktalara gitmemeye özen göster. Caruso, endişeli biri olduğun için kendine acımasız davranmaman gerektiğini de hatırlatıyor. Yapman gereken, duygularını kabul edip kontrol altında tutmak.Bunun için önerilerimize göz at:

Tetikleyicilerden Kaçın
Duygusal bir film izlemek bile seni gün boyu duygusallığa sürüklüyorsa, iyimser olmak istediğinde bu tür filmler izleme. Ya da sana duygusal çöküntü yaşatan olayları dikkatle takip et. Mesela daha önce bir arkadaşının ofisinde onunla dertleşirken ağladıysan, oraya gitmenin gözyaşı kanallarını bir kez daha tetikleyebileceğini hesaba kat ve arkadaşına başka bir yerde buluşmayı teklif et.

Prova Yap
Seni duygusallaştırsa bile kaçamayacağın bazı durumlar vardır. Schmidt böyle durumları önceden prova etmeni tavsiye ediyor. Mesela aile toplantısında annenin seni eleştireceğini biliyorsan, oraya gitmeden önce bir arkadaşınla birlikte sahneyi canlandır ve nasıl davranacağını prova et. Sahneye birkaç kez maruz kaldıktan ve başarılı tepkiler verdikten sonra, olay gerçekleştiği zaman kendini daha az kırılgan hissedeceksin.

Beklemede Kal
Patronun sana daha çok yetki devretmen gerektiğini söylüyor ve sen sadece olumsuz kelimeleri duyuyorsun. Ne kadar saçma görünürse görünsün, sana saldırıldığını düşündüğünde hatırlamak üzere zihninde bir soru listesi yap: Gerçek amacı ne? Bahsettiği şey benim şahsımla mı, yoksa işimle mi ilgili? Gyurak’a göre, bir anlığına bile rasyonel düşünebilen insanlar, duygularını çevresindekilerden gizlemeyi başarabiliyor.

Havayı Hafiflet
Hassas kişiliğin, hem olumlu, hem de olumsuz tepkiler vermene neden olabilir. Duygusal yönün ağır basıyorsa, yaradılış biçiminin avantajını kullan ve kendini kötü hissettiğin zamanlarda yaşam enerjisi yüksek bir akıl hocasıyla sohbet et. Biraz motivasyon herkese iyi gelir. Hassas ruhları ise uzun bir dönem idare edebilir.

18 Aralık 2013 Çarşamba




İş arayanlara sosyal medya kullanma tüyoları




İş arayanlara sosyal medya kullanma tüyoları

Uygunsuz bir Facebook fotoğrafı ya da sosyal medya yorumu işe alımda sorun yaratabilir. İş hayatında harika bir özgeçmiş yaratma, mülakatlara hazırlanma ve iyi bir izlenim sağlayarak profesyonel bir görüntü sergileme, öncelikle yapılacaklar arasında yer alıyor. Peki ya online yaşam?

Londra merkezli araştırma şirketi On Device Research'ün yaptığı araştırmaya göre, iş arayan her 10 kişiden biri sosyal medya profili sebebiyle istediği işe kabul edilmedi. Araştırmadaki soruları yanıtlayan katılımcıların üçte ikisi ise sosyal medya hesapları nedeniyle işe girememekten endişe etmediğini belirtti. Ne yazık ki tüm dünyada durum benzerlik gösteriyor. Çoğu iş arayan kişi, uygunsuz bir Facebook fotoğrafının ya da sosyal medya yorumunun işe alımda sorun yaratacağının farkında değil. Oysa günümüz insan kaynakları uzmanlarının hemen hepsi adayların online yaşantısını mercek altına alıyor.

Trend Micro, iş arayanlar ve mevcut işini kaybetmek istemeyenler için şu önerilerde bulunuyor...

Arama motorlarında kendinizi sorgulayın

İnsan kaynakları uzmanlarının ilk yaptıkları hamle isminizi arama motorlarında aratmak olacaktır. Önce siz bunu uygulayın ve isminizle ilişkili bağlantıları kontrol edin. İçlerinde utanç verici, saldırgan ya da uygunsuz bulduklarınızdan kurtulun.

LinkedIn profilinize zaman ayırın

Sizin bir nevi çevrimiçi özgeçmişinizi tutan sosyal site, insan kaynakları uzmanlarının da uğrak yeri. Unutmayın, ilk olarak ziyaret edilecek sayfanız LinkedIn profiliniz olacaktır.

Twitter hesabınızın gizliliğini kontrol edin

Twitter’da bir hesap açtığınızda paylaştıklarınız tüm dünyaya ulaşabiliyor. Ancak oradaki kötü bir söyleminiz gelecekteki işinizden olmanıza sebep olabilir. Bu sebeple hesabınızın gizlilik ayarlarını kontrol edin ve mümkün olduğunca “aşırı” paylaşımlardan uzak durmaya çalışın.

Instagram profil ve fotoğraflarınızı gizleyin

Fotoğraf paylaşımı üzerine yoğunlaşan sitede, profilinizi sadece istediğiniz kişilerin görebileceği şekilde ayarlayın.

Facebook profilinizi aranmaz hale getirin

Başkalarının görmesini istemediğiniz paylaşımları mutlaka gizleyin. Zira katıldığınız gruplar, etiketlendiğiniz fotoğraflar ve yaptığınız yorumlar her an negatif bir şekilde karşınıza çıkabilir.

Gizlilik tarayıcısını kullanın

Bir gizlilik tarayıcısı kullanarak, sosyal medyadaki profillerinizdeki kişisel verilere erişimi görün ve engelleyin.

İhtiyatlı davranın

Herkesin görebileceği, internet üzerinden yürütülen tartışmalarda agresif olmamaya çalışın. Zira o sırada tartıştığınız basit bir konu, ilerideki iş yaşamınızı doğrudan etkileyebilir.

Doğru yazıma özen gösterin

Özellikle iyi bir dil ve yazma yeteneği gerektiren bir işe başvuruyorsanız kullandığınız dil bilgisi ve yazıma dikkat edin.

16 Kasım 2013 Cumartesi




Gebelikte spor bebeğin daha zeki olmasını sağlayabilir




Gebelikte sporun, bebeğin zekasını olumlu yönde etkileyebileceği belirlendi.

Kanada'daki Montreal Üniversitesi'nden bilim adamları, gebeyken spor yapanların, bebeklerinin beyninin daha hızlı gelişmesini sağlayabileceğini gösterdi.

Araştırmaya katılan bazı kadınlardan, gebeliğin ilk 12 haftası, haftada 3 kez 20 dakika spor yapması istendi. Diğer gruptaki kadınlar spor yapmadı.

Bebekler 8-12 günlükken bilişsel gelişimleri elektrotlar yardımıyla incelendi. Spor yapan annelerin bebeklerinin beyin faaliyetlerinin daha aktif olduğu, dolayısıyla bunun zekayı olumlu yönde etkilediği görüldü.

Ancak sonuçların başka araştırmalarla da doğrulanması gerektiğine dikkati çeken bilim adamları, gebelerin ağır spor yapmaması ve hangi sporların kendilerine faydalı olduğunu öğrenmek için doktorlarına danışması önerisinde bulundu.

10 Kasım 2013 Pazar



ESKİ DOST DÜŞMAN OLMAZ, PEKİ ESKİ EŞ?

Eski eşinize duyduğunuz nefretin yükünü omuzlarınızdan atıp rahatlamaya ne dersiniz?
Kimse boşanmak için evlenmiyor, kimse ayrılmak için sevgili olmuyor… Ve tabii kimse sevgiyle gözlerinin içine baktığı kişiyle ayrıldıktan sonra düşman olacağını da düşünemiyor. Oysa hem insanın doğası gereği hem de özellikle toplumsal yapımızın müsait olması nedeniyle ayrılanlar çoğunlukla birbirinden nefret ediyor. Şöyle bir düşünün, eskilerde kalan isimlerin kaçı ile yolda karşılaşsanız hiç değilse ayaküstü sohbet etmek istersiniz? Sokakta görünce yolunu değiştirenler, aynı ortamda bulunmamak için programını erteleyenler, yıllarca hiç bıkmadan olur olmaz yerde eski eşin aleyhinde konuşanlar yanlış mı yapıyor? Ayrılıp da dost kalmak biraz fazla iyi niyetli bir beklenti olabilir ama biraz medeniyetin de kimseye zararı yok.

İHANETİN BEDELİ!
“Eski eşle arkadaş kalabilmek neden zor?” sorusuna Psikolojik Danışman-Evlilik ve İlişki Terapisti Selin Özkök Karacehennem şöyle yanıt veriyor: “Bizim toplumumuzda çoğunlukla kadının eşinden ayrılması için erkeğin ihanet etmesi gerekiyor. Kadınlar kocaları ile anlaşamayınca, dayak yiyince ya da kayınvalideleri ile sorunları olunca hiç ses çıkarmadan evliliği yürütüyorlar. Ne zaman ki erkek ihanet ediyor kadınların sesi çıkıyor. Kadınlar terapiye de ancak bu durumda geliyorlar. İhanet ile birlikte nefret de devreye giriyor. Eğer adam başka bir kadın uğruna evini terk etmiş ise zaten arayıp sormuyor, bazıları çocuklarını bile zor görüyor. Kadın ise kocasını başkasına kaptırdığı için iletişimi sürdürmek istemiyor. Dolayısıyla ayrılan eşler birbirine düşmanlık besliyor.” Avrupa’da ve özellikle ABD’de ihanet olsa dahi tarafların medeniyet çerçevesinde ilişkilerini sürdürdüğünü belirten İlişki ve Evlilik Terapisti Karacehennem, bu durumun sınırını ise şöyle çiziyor: “Taraflar ayrılmaya karar verdikten sonra özellikle görüşmek istemezler. Ancak bir partide ya da sokakta karşılaştıklarında birbirlerine medenice hal hatır sorabilmeliler. Bu karşılaşmada biri ‘Nasılsın?’ diye sorduğunda karşı taraf ‘Senden sonra nasıl olmamı bekliyorsun?’ gibi yanıtlar vermediği sürece bir sorun çıkmaz. O saatten sonra eski defterleri açmak, iğneleyici sözler söylemek çok anlamsız ve hiç kimseye bir yarar sağlamaz.”

Çocuklar için çabalayın
Ayrıldıktan sonra birbirinden nefret eden taraflar en çok da çocuklarına zarar veriyor. Dünyada en çok sevdiği iki kişi arasında ikilemde kalan çocukların ruhu derinden yaralanıyor. Terapist Karacehennem, kayınvalidelerin de çocuklar üzerinde bu anlamda olumsuz etkileri olabildiğini söylüyor. Hafta sonu çocuğunu almaya gelen bir babanın eski eşi ile ayaküstü sohbet edebilmesinin ya da bir sorun olduğunda ayrılmış anne-babanın iletişim kurarak ortak bir çözüm üretmelerinin çocuklar için de olumlu olduğunu vurgulayan Karacehennem, “Bazen ayrılan eşlerden biri tekrar evlenebiliyor. Evlenmeyen taraf çocuğu kullanarak karşı tarafın peşini bırakmıyor. Örneğin anne, çocuğun sağlığı ile ilgili uydurma ya da abartılı bahanelerle eski eşini arayıp duruyor. Ya da baba çocuğunu almak için okula giderken onların peşine takılıyor. Evde çocuğunu olumsuz mesajlarla dolduruyor. Çocuk babasının yeni eşine yönelik olarak ‘Sen babamı bizden aldın’ gibi cümleler kurabiliyor. Aileler unutmamalı ki çocuğu, anne veya babası hakkında doldurmak ona yapılacak en büyük kötülüktür.”

Ayrılan kadın kendine güvenmeli
Boşanan ve özellikle çocuklu kadınların zorlu günler yaşayacaklarını, ancak bunları aşabilmek için kadının önce kendine güvenmesi gerektiğini söyleyen Evlilik ve İlişki Terapisti Karacehennem, “Geçmişi bir türlü unutamamak normal bir durum değil. Buna bağlı olarak aşırı yemek, alışveriş yapmak ya da takıntılı bir hal almak gibi ruhsal hastalıklar doğabiliyor. Bu durumdaki bir kadının iş bulması kurtarıcı oluyor. Bu işin çok büyük paralar kazandırması da gerekmiyor. Hemen iş bulamıyorsa bir süre dinlenip kendine zaman tanıması gerekiyor. Kendine bu şekilde yeni bir düzen kurmayı başaran kadın eski eşine kin gütmeyi bırakıp medeni bir ilişki kurmayı da başarıyor” diyor.

1 kadın ve 1 erkek dost olabilir mi?
Evlilik ve İlişki Terapisti Selin Özkök Karacehennem, bu soruya “Hayır” diye yanıt veriyor ve ekliyor; “7-8 yıl önce bu soruya ilk kez yanıt verdiğimde bana tepki gösterdiler. Ancak bu bir gerçek. Bekarsındır, bir çekim hissetmiyorsundur, kafa yapısı olarak çok iyi anlaşıyor olabilirsin. Ancak taraflar evli ise bir tarafın karşı cins ile samimi bir arkadaşlık kurması, eşini dahil etmediği buluşmalar gerçekleştirmesi çok da gerçekçi değildir. Çünkü eğer kişinin bir çekincesi yoksa bu buluşmalara eşini de dahil edecektir. Bu durum evliliğin yazılı olmayan kanunlarından biridir. Zaten biraz derine inildiğinde arkadaşlık taraflarından birinin diğerine aşık olduğu ancak arkadaşlığı da kaybetmemek uğruna bunu sakladığı anlaşılıyor.”

Medeni ilişki yeni eşi üzer mi?
Ayrıldıktan sonra iletişimlerini koparmayan eşler az da olsa var tabii. Ancak tarafların görüşmenin kapsamını genişletmeleri zaman zaman yeni eşler için sıkıntı verici olabiliyor. Terapist Karacehennem, “Eski sevgili ile görüşmek ihanete girer mi?” sorusuna şöyle yanıt veriyor: “İhanet değil ama beraber olduğu kişiye saygısızlık olarak kabul edilmelidir. Tabii ki karşılaşıldığında ayaküstü sohbet edilebilir ancak baş başa kahve içmek, yemeğe çıkmak gibi görüşmeler yeni eşi rahatsız ediyor. Her şeyi sınırında tutmak gerekiyor.” Bir de şu “Arkadaş kalalım, ben sana layık değilim” meselesi var. Ayrılmak isteyen tarafın diğerine kalp kırmamak için söylediği bu söz çok açık bir şekilde ayrılığı ifade ediyor. Terapist Karacehennem, bazen karşı tarafın bu laftan bile bir umut çıkarmaya çalıştığını ancak gerçekçi olunması gerektiğini vurguluyor.

Yazar: Yaprak Çetinkaya

6 Kasım 2013 Çarşamba

Süngü''nün yazısında bunun



Yaşar Süngü, ''Osmanlı''da eşeklerin bile 2 gün izni vardı'' başlıklı yazısıyla, tarihten bazı olayları gündeme getirmiş: Hakka riayet. Amacının, ne kadar geri kaldığımızı, insan olma konusunda ne kadar mesafe almamız gerektiğini anlatmak olduğunu belirtiyor Sayın Süngü.

Avrupalı gözlemiyle anlatılan bir olayda, dikkati çeken uygulamayla eşeklere bile haftada iki gün tatil yaptırılıyormuş.

O zamanda insanların efendi gibi çalışma ve çalıştırma düzeni varmış demek ki.

Bu düzen, ''biz dedik, olacak'' şeklinde miydi acaba, yoksa, ''kanun konulmuş olacak'' şeklinde miydi?

Sayın Süngü''nün yazısında bunun bilgisi yok. Ama, zabıtaların pazarları sürekli kontrol ettiği, eksik tartma işlemine çok ağır ceza ve tazminat korkutmasıyla fırsat verilmediği anlatıldığına göre, uygulama kanun çerçevesinde olmalı.

Osmanlı hayranı görüntüsü veren hükümetimizin de aynı uygulama yapması gerekmez mi peki? Yani kanuna önem vermesi, vatandaşları kanun hükmüne göre hareket etmeye özendirmesi gerekmez mi?

Bugün, çalışanların hak gasplarını önlemeye dönük çalışma yapmaya yanaşmıyor hükümet; yapacakmış, tavırları sergiliyor.

Hükümet olanların kendileri çıkarmışlar kanunu; işe alınanlar haftada 45 saat çalıştırılır demişler... Şu şu sosyal hakları edinirler demişler...

Memurlara, sendikalılara ve yabancı ortaklı işyeri çalışanlarına bu kanun uygulanırken, bunların dışındaki yüzbinlerce çalışan bu kanun kapsamı dışında tutulmakta. İş kurma becerisi olanlar, saf ve gariban buldukları elemanları haftada 55 - 60 saat çalıştırmaktan 45 saat ücreti vermekten vazgeçmiyorlar. Şikayetlerden haberdar olan hükümet üyesi ise insanları oyalıyor.

Çalışma Bakanı, sosyal haklardan mahrum bırakılan çalışanların bu haklara kavuşabilmesi için kanun çıkarmaktan bahsediyordu aylarca önce. Halbuki kanun vardı, sadece uygulaması, bu hakların üzerine yatan kendini bilmezlere sert çıkması gerekiyordu.

Aradan zaman geçti, konuyu anmaz bile oldu Çalışma Bakanı.

Neden acaba?..

Önümüzdeki seçimler için başlatılan süreçte kendinibilmezlerin finansına ihtiyaç duyduğu için mi?

Osmanlı''da eşekler bile çok şanslıymış!.. Türkiye''de başkalarının hizmetinde emek sarfedenlerin şansı ne zaman oluşacak acaba?


İbrahim Faik Bayav
(05.11.2013 13:50)

ilgili hikaye yazmış



Büyük babam Matematik öğretmeni. Bu gün yanına gidip; büyük baba, gelecekte olmak istediğim meslekle ilgili bir hikaye yazma konulu ödevim var. Bana yardımcı olur musun? dedim. Büyük babam, gülümsedi bana. Tamam ufaklık dedi! Anlaşıldı, sen meslek seçimi ile ilgili yazı hazırlayacaksın. Mesleklerle ilgili hikaye çok yazıldı. Yazılanlardan değil de yaşananlardan yola çıkarsan, mesleklerle ilgili hikaye yazmış olursun.

- Biliyor musun, ben kendimi bildim bileli öğretmen olmak istemişimdir. İnsan, daha çocukken bilmeli ne iş yapacağını. Bir hevesi olmalı. “Ben büyünce, filanca meslekten ekmeğim kazanacağım” demeli. Öğretmenliği niye seçtim biliyor musun?

- Neden seçtin büyük baba?
- Çünkü ben “öğretmen olacağım” derdim hep . Nurhayat öğretmenim sevdirdi bana öğretmenliği. O zamanlar evlerde daha elektrik yok, gaz lambası ile okuyoruz kitapları. Gazete her gün değil ancak haftada bir Nurhayat öğretmenim getirince okuyorduk. Bilemezssin ne merakla beklerdik o defalarca okunmuş gazeteleri. Neyse uzatmayalım, işte bizim çocukluğumuzda televizyon yok, bilgisayar, internet gibi şeyler de rüyada bile göremeyeceğimiz şeyler. Nurhayat öğretmenim, bıkmadan usanmadan anlatırdı dünyayı, bilimi, tarihi…

- İnanmıyorum büyük baba ya, şaka yapıyorsun!
Büyük babam gülümsedi yine. Şaka değil! dedi.
- radyo vardı o zamanlar. radyodan sonra pikap geldi sonra da teyp yani kasetçalar. Güzeldi o günler. Çocukluğumu çok özlüyorum. Nurhayat öğretmenimin hayatta olmasını çok isterdim. Bize hiç duymadığımız, hayalini bile kuramadığımız şeylerin, bir zaman sonra gerçek olacağını, hayatta hayal etmenin önemini ondan bir kez daha dinleseydim. şimdi Nurhayat öğretmenim şurada dursa; Akif! dese, “Dünyamızın portakal gibi olduğunu ilk söyleyen bilim adamına,nefretle bakıyordu o zamanki insanlar. Doğruyu kabul etmek kolay değil. İnsan gerçekleri savunmak için gerekirse ömrünü vermeli.” dese.

Birden gözleri doldu, sesi titriyordu. Heyecanlı olurdu büyük babam. Hele de çok inanarak konuştuğu zaman. Büyük babam benim sadece büyük babam değil, öğretmenimdi de. Onunla konuşurken hep yeni şeyler öğreniyordum.

Büyük baba! dedim.
- Galiba ben ilerideki mesleğimi seçtim. Büyük babamın gözlerinden, benim hangi mesleği seçtiğimi anladığını fark ettim.
- Söyle bakalım, delikanlı! dedi. Büyüyünce ne olacaksın?
Öğretmen olacağım ben! dedim. ”Tarih öğretmeni olacağım. Tarihte insanlık için hizmet etmiş büyük bilim adamlarını öğreneceğim. Sonra da senin gibi güzel güzel anlatacağım. İnsanlara, mutlu olmanın hayal kurmakla başlayacağını anlatacağım. Gerçeklerin, insanları en başta üzebileceğini anlatacağım. Her ne şartta olursa olsun doğruyu söylemekten vazgeçmeyeceğim” dedim.

Büyük babam, bana belli etmeden ödevimi yazdırmıştı bile. Öyle ya! Benim ödevimin konusu, Gelecekte olmak istediğin meslekle ilgili bir hikaye yazmak değil miydi? Gerçi bu anlattıklarım gerçek ama hikayeler de gerçekten beslenmiyor mu? İşte benim meslek seçimi hikayem de bu.



Çoğuna göre Webmaster olmak hayatının kurtulduğu anlamına gelir. Yaptığımız bir iş yoktur bizim oturur sitemizi yapar paramızı alır eğlencemize bakarız. Çoğu kesim böyle düşünür ha bide çoğumuz evde çalışırız ailemizin yanında ya hani oda marifettir herkesin gözünde Evde para basmak


Dedim ya çoğunun gözünde bu tarzda çalışır Webmaster denen insanlardan uzakta takılan bilgisayar manyakları


İşin Aile kısmı :

Ailenizden baya baya uzak kalıyorsunuz bu meslek yüzünden. Babanız artık gelip bilgisayarın fişini çekebiliyor hatta eğer sizi anlamıyorsa veya az buçuk anlıyorsa Onlar bi yerlere gitmek ister sizinle veya evinize misafir gelir yanına gitmeniz gerekir ama bilgisayardaki işiniz ya acildir ya da çok zevklidir yarıda bırakmak istemezsiniz Sıkıntı o olacaktır sizin için
[İşin Manita kısmı :

Hapı yuttuğunuz yerlerden birisi de burasıdır Sevgiliniz sizinle buluşmak isteyecektir veya mesaj atmıştır anında cevap veremezsiniz bu işe iyice yoğunlaşmışsanız. Kız arkadaşınız iyice şüphelenecektir sizden acaba başkası mı var diye ve birgün amaan oda takmıyor nasılsa diyip mesaj atmaz olacak ve siz attığınızdada o yazmıyor olacak bunlar olacak gençler kain değilim ama biliyorum Bizzat yaşadım yani
İşin Dost kısmı :

Dostlarınız ile o kadar fazla görüşemiyorsunuz bunu da yaşadım ve yaşıyorum şahsen Maçlardan uzak kalıyorsunuz, ortamlardan, dedikodulardan, Kavgalardan falan fistan Kankanız çok oluyor ama ona laf yok sadece asosyal oluyorsunuz Tamam herşeyden haberiniz oluyor ama ne kadar net başında olursanız olun onların tadı olmuyor

İşin Okul kısmı :

Okulda notlarınızı iplemiyorsunuz Zamanla ders çalışmıyorsunuz okuldan gelir gelmez direk oturuyorsunuz uykunuz varsa yatarsınız sonra devam bu işler böyle tabi Ders çalışmayı ben vize haftalarında bile aksattım doğrusunu söylemek gerekirse Düzeltiyorsunuz sonradan ama ne gerek var ortalamayı düşürmeye değil mi ?

Bu işin Birde İyi Yönleri [/B]

Kimseye Muhtaç değilsiniz
İnsanlar dışarda başka şeylerle uğraşırken siz bir şekilde paranızı kazanıyorsunuz az veyahut çok bu neden böyle oldu l*n diye bile itiraz eden yok herşey bilgisayar ortamında ve evinize gelip sizi basma durumları yok dava durumlarındada bilgisayarınız şahit savcılık istediği zaman istediğini bulabiliyor Arkadaşlarınız 1 Kalem sigaranın lafını kendi aralarında yaparken sizin cebinizde işinizi iyi yaparsanız daima bir parlıament parası oluyor [/B]
Paranız var ve Mutlusunuz Artık
Paraya ihtiyacınız olduğu durumlar nadir olsada ( tabiki işinizi iyi yaparsanız) bu işten ekmek herkese var. Öyle veya böyle bi şekilde çıkıyor parası harcamalarınızın hele ki Home Office tarzıysanız ( Evde ) keyfinize diyecek yok Ofisi daha çok tercih ediyor insanlar resmiyet açısından tabi (:


Kültürlü ve Bilgili oluyorsunuz
Arkadaşlarınızdan uzaksınız ama netten herşeyi biliyor ve haberiniz oluyor insanlar 1 dizide komik bölümü yakalamışken internetten haftada 4-5 filmden komik sahneleri facebook cart curt bi şekilde görebiliyorsunuz. İnsanların oturup düzgün tartışma ortamı sağlayamadığı günlerde bizler herşeyi öğrenebiliyoruz


Bizim işimiz de bu işte
Ama Yalnız kalma kısmı kısmen koyuyor adama. Oda olacak artık


Selametle

Emre Budak.

27 Ekim 2013 Pazar

En Kral Oyunlar : OyunMuz.com



Hepimizin dünyasında bir zamanlar için oyunlar vazgeçilmez değerlerimiz arasında idi, özellikle çocukluk dönemimizde yani gelişimin en hızlı olduğu evremizde yaşantımızda ki en çok değer verdiğimiz değerlerden birisi hem vakit geçirmemizi hem de eğlenmemizi sağladığı için günümüz insanında da belirli dönemlerinde oyunlar değer konumunu korumaktadır. Oyunlardan en çok tutulanlardan birisi ise flash oyunlardır. Bağımlılık yapmayışı, zevkli ve eğlenceli olup kolay bulunan istediğimiz zaman oynayabileceğimiz oyunlar arasında yer aldığı için en çok tutulan oyunlar arasında yer almaktadır özellikle küçük çocuklar arasında. Tabi flash oyunları sadece küçük çocuklar oynamaktadır ,yetişkin insanlardan oyun severlerin bir kısmı da oynamaktadır.

Küçük çocuklardan kızları ele alırsan flash oyunlardan kızlar her oyunu oynamazlar. Özellikle kendilerine hitap eden oyunların yer aldığı oyun sitelerinde kendileri için genel hazırlanmış oyunları oynarlar. Nedir bu oyunlar diyecek olursanız başlıca, yemek oyunları, makyaj oyunları, hayvan oyunları, çizgi film oyunları ve giydirme oyunları kategorilerinde toplanmış olan oyunlar yer almaktadır. Bu oyun kategorilerinden giydirme oyunlarını ele alacak ve anlatacak olursak. Giydirme oyunları özellikle küçük kız çocuklarının vazgeçemediği ve tutku ile oynadığı oyunlardır. Kızların doğasında güzel giyinmek, giydirmek ve makyaj yapmak gibi güzel ve şık görünme arzuları yer aldığı için bu oyunlarla bu arzularını hem gidermiş olurlar hem de doğalarında olanları uygulamış olurlar bu sebepler kızlar için popülaritesi hiç sönmeyecek oyunlardandır diyebiliriz. Kız oyunlarını içeren siteleri ele almak gerekirse sadece kızlar yönelik yapılmış ve sadece kızların oyun oynayabileceği rengarenk flash oyun siteleri yanı sıra genel ama tüm kategorilerde oyunlar içeren flash oyun siteleri de yer almaktadır. Genel flash oyun siteleri arasında yer alan en kral flash oyun sitelerinden birisi olan oyunmuz.com ise kişi ayrımı yapmamak için belirli kategorilerde belirli kişilere yönelik olmayıp 7’den 70’e herkesin oyun oynayabileceği kaliteli bir çok kategoride altında bir çok oyun içermektedir. Özellikle kızların vaz geçilmez oyunları arasında yer alan giydirme oyunları da oldukça bol sayıda ve çocukların gelişimini kesinlikle olumsuz etkisi olmayacak oyunlar yer almaktadır. Oyunmuz.com’da yer alan başlıca giydirme oyunları ,Tavşan Giydirme ,Justin Giydirme,Ayı Yogi giydirme, Kristen Stewart Giydirme oyunları, isimli oyunlar en popüler giydirme oyunları olarak yer almaktadır. Oyunmuz sürekli güncel ve çocukların gelişimine olumlu etkisi bulunan oyunları titizlik ile eklediği için çocukların ve çocuk sahibi ebeveynlerin beğenisini kısa sürede kazanmıştır. Başta giydirme oyunları olmak üzere bir çok kategoride online oyun oynamak istiyorsanız oyunmuz.com sitesini beğenmiş birisi olarak siz değerli okurlarıma öneririm.

23 Ekim 2013 Çarşamba

Gözde İlahi Sitesi



İlahiler manevi yönden kendimizi iyi hissetmemizi ve hayata daha pozitif bakabilmeyi kolaylaştıran müzikli ve sözlü sanat eserleridir. Bu ilahilerde genellikle Allah sevgisi, ona iman ve onu yüceltme sözleri yer alır. Bu tür ilahileri söyleyen kişilerin de genellikle seslerinin güzel olmasına dikkat edilir.

Bir diğer ilahi türü de en başta sevgili peygamberimiz Hz. Muhammet(s.a.v)’in ve diğer peygamberleri konu alan ve onlara sevgi ve imanı dile getiren ilahilerdir. Bu tür ilahiler insanda dinledikçe güzel duygular ve pozitif düşünceler uyandırmaktadır. İlahilerin geneli insanı dinlendiren ve iç huzuru sağlayan melodilerden oluşmaktadır. İlahilerin fazla abartı ve gürültücü olmayan türleri tercih edilir ve sevilir. İlahiler genellikle mevlütlerde, sünnet törenlerinde ve diğer dini olaylarda söylenebilir. Aynı zamanda evinizde otururken ya da arabada bir yerden başka bir yere ziyaret ederken ya da işe giderken ilahi dinleyebilirsiniz. İlahi dinleyebilmek için ilahidinle-tr.com  sitesine girerek buradan binlerce ilahi arasından ister alfabatik sıraya göre ilahi dinleyebilirsiniz, isterseniz de aklınıza gelen ve çok sevdiğiniz ilahileri arama bölümünden arattırarak dinleyebilirsiniz. Tamamen ücretsiz ve bütün müslümanların kullanması için sunulmuş bu güzel sitede güzel vakit geçireceğinizden eminiz.

Artık ilahi aramaya son. Bu son derece basit ve kullanışlı sitede bulunan ilahiler sayesinde imanınız kuvvetlenecek, Allah’ı ve peygamberleri sürekli andığınız ve hatırladığınız için de ahiret gününde sizlerden şefaatçi olacaklardır. Böylesi güzel bir müjdeye sadece ilahi dinleyerek varılamaz tabiki. Sizler önce üzerinize düşen dini yükümlülükleri (farzları) yerine getireceksiniz daha sonra da ilahileri ve mesnevi hikayelerini okuyarak imanınızı güçlendireceksiniz. Böylesine güzel bir sitenin sizlere uzun sure aynı kalitede hatta kendini daha da büyüterek ve güçlendirerek hizmet etmesine ufak bir katkıda bulunmak isterseniz eğer sitemizdeki destek ol linkine bir göz atmanız bizi çok memnun edecektir ( ilahidinle-tr )

2 Ekim 2013 Çarşamba

İndirim Kupon Kodları



Günümüzde internet aleminin çok büyük ilerlemeler kat etmesi sonucunda irili ufaklı pek çok firmalar artık bu ortamda yer alarak ticaret yapmaya başlamış bulunmaktadır. Özellikle yoğun ve stresli geçen gündelik hayatta pek çok kimse artık alış veriş için uzun vakit ayıramıyor. Ya da internet üzerinden online alış veriş yapmanın avantajlarından faydalanmak istiyor. İndirim kuponu, kampanya kodu, promosyon kodu, hediye çeki gibi indirimler sağlayan kampanyalar ile avantajlı alış veriş yapmak mümkündür. Firmaların müşterilerine sundukları avantajlı indirimlerden yararlanmak isteyenler indirim kuponu kodu ile uygun fiyatlardan alış veriş yapabilmektedir. Pek çok alış veriş sitesi indirim kuponu dağıtarak müşterilerine hizmet sunmaktadır. Sanal alemde yer alan bu avantajlı alış verişten faydalanmak isteyenlerin harıl harıl indirim kuponu kodu aradığı bilinmektedir. http://www.onlineindirimkuponu.com olarak A’dan Z’ye tüm alış veriş sitelerinin indirim kuponunu sitemize ekledik. Sitemizde yer alan indirim kuponu kodları ile siz değerli ziyaretçilerimiz dilediğiniz sitede avantajlı fiyatlardan alış veriş yapmanın zevkini ve neşesini yaşayabileceksiniz. Sitemizde yer alan indirim kodlarını yöneticilerimizin yanı sıra dileyen herkes ekleyerek paylaşımda bulunabilir. Bu kuponların bir kısmını siz değerli ziyaretçilerimiz eklerken büyük bir kısmını da online alış veriş sitelerinin sahipleri ekleyerek hizmetinize sunmaktadır. Ülkemizdeki en popüler ve en avantajlı alış veriş sitelerinden faydalanmak için sitemize gelmeniz yeterli olmaktadır. Her vakit en uygun ve en avantajlı indirimleri sizler için sitemiz üzerinde yayınlamaya devam edeceğiz.

19 Ağustos 2013 Pazartesi

Atatürk ün Hayatı



ATATÜRK'ÜN HAYATI

Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım'dır. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIV-XV. yüzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir. Annesi Zübeyde Hanım ise Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır. Milis subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım'la evlendi. Atatürk'ün beş kardeşinden dördü küçük yaşlarda öldü, sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına değin yaşadı.
Küçük Mustafa öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde öğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi'ne geçti. Bu sırada babasını kaybetti (1888). Bir süre Rapla Çiftliği'nde dayısının yanında kaldıktan sonra Selânik'e dönüp okulunu bitirdi. Selânik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu. Kısa bir süre sonra 1893 yılında Askeri Rüştiye'ye girdi. Bu okulda Matematik öğretmeni Mustafa Bey adına "Kemal" i ilave etti. 1896-1899 yıllarında Manastır Askeri İdâdi'sini bitirip, İstanbul'da Harp Okulunda öğrenime başladı. 1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu., Harp Akademisi'ne devam etti. 11 Ocak 1905'te yüzbaşı rütbesiyle Akademi'yi tamamladı. 1905-1907 yılları arasında Şam'da 5. Ordu emrinde görev yaptı. 1907'de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastır'a III. Ordu'ya atandı. 19 Nisan 1909'da İstanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmay Başkanı olarak görev aldı. 1910 yılında Fransa'ya gönderildi. Picardie Manevraları'na katıldı. 1911 yılında İstanbul'da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı.
1911 yılında İtalyanların Trablusgarp'a hücumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev aldı. 22 Aralık 1911'de İtalyanlara karşı Tobruk Savaşını kazandı. 6 Mart 1912'de Derne Komutanlığına getirildi.
Ekim 1912'de Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı. Dimetoka ve Edirne'nin geri alınışında büyük hizmetleri görüldü. 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı. Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa yükseldi. Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915'te sona erdi. Bu sırada I. Dünya Savaşı başlamış, Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı. Mustafa Kemal 19. Tümeni kurmak üzere Tekirdağ'da görevlendirildi.
1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı'nda, Mustafa Kemal Çanakkale'de bir kahramanlık destanı yazıp İtilaf Devletlerine "Çanakkale geçilmez! " dedirtti. 18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazını geçmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarmaya karar verdiler. 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19. Tümen Conkbayırı'nda durdurdu. Mustafa Kemal, bu başarı üzerine albaylığa yükseldi. İngilizler 6-7 Ağustos 1915'te Arıburnu'nda tekrar taarruza geçti. Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal 9-10 Ağustos'ta Anafartalar Zaferini kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe, 21 Ağustos'ta II. Anafartalar zaferleri takip etti. Çanakkale Savaşlarında yaklaşık 253.000 şehit veren Türk ulusu onurunu İtilaf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir. Mustafa Kemal'in askerlerine "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!" emri cephenin kaderini değiştirmiştir.
Mustafa Kemal Çanakkale Savaşları'dan sonra 1916'da Edirne ve Diyarbakır'da görev aldı. 1 Nisan 1916'da tümgeneralliğe yükseldi. Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis'in geri alınmasını sağladı. Şam ve Halep'teki kısa süreli görevlerinden sonra 1917'de İstanbul'a geldi. Velihat Vahidettin Efendi'yle Almanya'ya giderek cephede incelemelerde bulundu. Bu seyahatten sonra hastalandı. Viyana ve Karisbad'a giderek tedavi oldu. 15 Ağustos 1918'de Halep'e 7. Ordu Komutanı olarak döndü. Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı. Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918'de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi. Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelip Harbiye Nezâreti'nde (Bakanlığında) göreve başladı.
Mondros Mütarekesi'nden sonra İtilaf Devletleri'nin Osmanlı ordularını işgale başlamaları üzerine; Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. 22 Haziran 1919'da Amasya'da yayımladığı genelgeyle "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını " ilan edip Sivas Kongresi'ni toplantıya çağırdı. 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı. 27 Aralık 1919'da Ankara'da heyecanla karşılandı. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda önemli bir adım atılmış oldu. Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemal seçildi Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabul edip uygulamaya başladı.
Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'I işgali sırasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı. 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşması'nı imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğu'nu paylaşan I. Dünya Savaşı'nın galip devletlerine karşı önce Kuvâ-yi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu, Kuvâ-yi Milliye - ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı.
Mustafa Kemal yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır:
Sarıkamış (20 Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gümrü'nün (7 Kasım 1920) kurtarılışı.
Çukurova, Gaziantep, Kahramanmaraş Şanlıurfa savunmaları (1919- 1921)
I. İnönü Zaferi (6 -10 Ocak 1921)
II. İnönü Zaferi (23 Mart-1 Nisan 1921)
Sakarya Zaferi (23 Ağustos-13 Eylül 1921)
Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer (26 Ağustos 9 Eylül 1922)
Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylül 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemal'e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verdi. Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla sonuçlandı. Böylece Sevr Antlaşması'yla paramparça edilen, Türklere 5-6 il büyüklüğünde vatan bırakılan Türkiye toprakları üzerinde ulusal birliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması için hiçbir engel kalmadı.
23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu müjdelenmiştir. Meclisin Türk Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hızlandırdı. 1 Kasım 1922'de hilâfet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı. Böylece Osmanlı İmparatorluğu'yla yönetim bağları koparıldı. 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı seçildi. 30 Ekim 1923 günü İsmet İnönü tarafından Cumhuriyet'in ilk hükümeti kuruldu.
Türkiye Cumhuriyeti, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ve "Yurtta barış cihandabarış" temelleri üzerinde yükselmeye başladı.
Atatürk Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" amacıyla bir dizi devrim yaptı.

Bu devrimleri beş başlık altında toplayabiliriz:
1. Siyasal Devrimler:
Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)
Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)
Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)
2. Toplumsal Devrimler
Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926-1934)
Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925)
Tekke zâviye ve türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925)
Soyadı kanunu ( 21 Haziran 1934)
Lâkap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934)
Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü (1925-1931)
3. Hukuk Devrimi :
Mecellenin kaldırılması (1924-1937)
Türk Medeni Kanunu ve diğer kanunların çıkarılarak laik hukuk düzenine geçilmesi (1924-1937)
4. Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler:
Öğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924)
Yeni Türk harflerinin kabulü (1 Kasım 1928)
Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması (1931-1932)
Üniversite öğreniminin düzenlenmesi (31 Mayıs 1933)
Güzel sanatlarda yenilikler
5. Ekonomi Alanında Devrimler:
Aşârın kaldırılması
Çiftçinin özendirilmesi
Örnek çiftliklerin kurulması
Sanayiyi Teşvik Kanunu'nun çıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulması
I. ve II. Kalkınma Planları'nın (1933-1937) uygulamaya konulması, yurdun yeni yollarla donatılması
Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 1934'de TBMM'nce Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyadı verildi.
Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, Devlet-Hükümet Başkanlığı düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927,1931, 1935 yıllarında TBMM Atatürk'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti.
Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'yi ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı.
15-20 Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10. Yıl Nutku'nu okudu.
Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 1923'de Latife Hanımla evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek sürdü. Çocukları çok seven Atatürk Afet (İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı çobanı manevi evlat edindi. Abdurrahim ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı. Yaşayanlarına iyi bir gelecek hazırladı.
1937 yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kızkardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atıyla, köpeği Fox'a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, çalışmalara bizzat katılırdı.Fransızca ve Almanca biliyordu.

ATATÜRK'ÜN SON YILLARI VE ÖLÜMÜ

Atatürk'ün ilk hastalık belirtisi 1937 yılında ortaya çıktı. 1938 yılı başlarında Yalova'da bulunduğu sırada, ciddî olarak hastalandı. Buradaki tedavi olumlu sonuç verdi. Fakat tamamen iyileşmeden Ankara'ya yaptığı yorucu yolculuk, hastalığının artmasına sebep oldu. Bu tarihlerde Hatay sorununun gündemde olması da onu yormaktaydı. Hasta olmasına rağmen, Mersin ve Adana'ya geziye çıktı. Kızgın güneş altında askerî birliklerimizi teftiş edip tatbikat yaptıran Atatürk, çok yorgun düştü. Ülkü edindiği millî dava uğruna kendi sağlığını hiçe saydı. Güney seyahati hastalığının artmasına sebep oldu. 26 Mayıs'ta Ankara'ya döndükten sonra tedavi ve istirahat için İstanbul'a gitti. Doktorlar tarafından, siroz hastalığı teşhisi kondu.
Deniz havası iyi geldiği için, Savarona Yatı'nda bir süre dinlendi. Bu durumda bile ülke sorunlarıyla ilgilenmeye devam etti. İstanbul'a gelen Romanya kralı ile görüştü. Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. 4 Temmuz 1938'de Hatay Antlaşması'nın yürürlüğe girmesi Atatürk'ü çok sevindirip moralini düzeltti. Temmuz sonlarına kadar Savarona'da kalan Atatürk'ün hastalığı ağırlaşınca Dolmabahçe Sarayı'na nakledildi. Fakat hastalığı durmadan ilerliyordu. O'nun hastalığını duyan Türk halkı, sağlığıyla ilgili haberleri heyecanla takip ediyor, bütün kalbiyle iyileşmesini diliyordu. Hastalığının ciddiyetini kavrayarak 5 Eylül 1938'de vasiyetini yazıp servetinin büyük bir kısmını Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarına bağışladı. Ekim ayı ortalarında durumu düzelir gibi oldu. Fakat, çok arzuladığı hâlde, Ankara'ya gelip cumhuriyetin on beşinci yıl dönümü törenlerine katılamadı.
29 Ekim 1938'de kahraman Türk Ordusu'na yolladığı mesaj, Başbakan Celâl Bayar tarafından okundu. "Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferlerle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Türk ordusu!" sözü ile Türk Ordusu'nun önemini belirtmiştir. Yine aynı mesajda "Türk vatanının ve Türk'lük camiasının şan ve şerefini, dahilî ve harici her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni, her an ifaya hazır ve amade olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan ve itimadımız vardır" diyerek Türk Ordusu'na olan güvenini belirtmiştir.
Atatürk 1 Kasım 1938'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılış töreninde de bulunamadı. Hazırladığı açılış nutkunu Başbakan Celâl Bayar okudu. Atatürk bu nutkunda ülkenin imarı, sağlık hizmetleri ve ekonomi konularındaki faaliyetleri açıkladı. Bundan başka eğitim ve kültür konularına da temas edip gençliğin millî şuurlu ve modern kültürlü olarak yetişmesi için İstanbul Üniversitesi'nin geliştirilmesi, Ankara Üniversitesi'nin tamamlanması ve Van Gölü civarında bir üniversitenin kurulması için çalışmaların yapıldığını belirtti. Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarının çalışmalarından duyduğu memnuniyeti açıkladı. Ayrıca Türk gençliğinin kültürde olduğu gibi spor sahasında da idealine ulaştırılması için Beden Terbiyesi Kanunu'nun uygulamaya konulmasından duyduğu memnuniyeti belirtti. Atatürk, ölümüne kadar memleket meselelerinden bir an olsun uzak kalmamıştı.
Atatürk'ün hastalığı tekrar şiddetlendi. 8 Kasımda sağlığıyla ilgili raporlar yayımlanmaya başlandı. Bütün memleketi tekrar derin bir üzüntü kapladı. Her Türk'ün kalbi onun kurtulması dileğiyle çarpıyordu. Ancak, kurtarılması için gösterilen çabalar sonuç vermedi ve korkulan oldu. Dolmabahçe Sarayı'nda 10 Kasım 1938 sabahı saat dokuzu beş geçe, insan için değişmez kanun, hükmünü uyguladı. Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrıldı. Bu kara haberle, yalnız Türk milleti değil, bütün dünya yasa büründü. Büyük, küçük bütün devletler onun cenaze töreninde bulunmak üzere temsilciler göndererek, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusuna karşı duydukları derin saygıyı belirten mesajlar gönderdiler. 16 Kasım günü Atatürk'ün tabutu, Dolmabahçe Sarayı'nın büyük tören salonunda katafalka konuldu.
Üç gün üç gece, gözü yaşlı bir insan seli ulu önderine karşı duyduğu saygı, minnet ve bağlılığını ifade etti. Cenaze namazı 19 Kasım günü Prof. Şerafettin Yaltkaya tarafından kıldırıldı. On iki generalin omzunda sarayın dış kapısına çıkarılan tabut, top arabasına konularak, İstanbul halkının gözyaşları arasında Gülhane Parkı'na götürüldü. Buradan bir torpido ile Yavuz zırhlısına nakledildi. Büyük Ada açıklarına kadar, donanmamız ve törene katılmak için gelmiş olan yabancı gemilerin eşlik ettiği Yavuz zırhlısı cenazeyi İzmit'e getirdi. Burada Yavuz zırhlısından alınan cenaze, özel bir trene kondu. Atalarına son saygı görevlerini yapmak üzere toplanan halkın kalbinde derin bir üzüntü bırakarak Ankara'ya getirilmek üzere hareket edildi.
Atatürk'ün vefatı üzerine cumhurbaşkanı seçilen İsmet İnönü, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, bakanlar, Genelkurmay Başkanı, milletvekilleri ile ordu ve devlet ileri gelenleri tarafından karşılanan cenaze, Türkiye Büyük Mîllet Meclisi önünde hazırlanan katafalka kondu. Ankara halkı da onun cenazesi önünden saygıyla geçerek son görevini yaptı. 21 Kasım 1938 Pazartesi günü, sivil ve askerî yöneticiler ile yabancı devlet temsilcilerinin hazır bulunduğu ve on binlerce insanın katıldığı büyük bir tören yapıldı. Daha sonra Atatürk'ün tabutu katafalkta alınarak. Etnografya Müzesinde hazırlanan geçici kabre kondu. Türk milleti daha sonra, bu büyük insana lâyık, Ankara Rasattepe'de bir Anıtkabir yaptırdı. 10 Kasım 1953'te Etnografya Müzesinden alınan Atatürk'ün naaşı Anıtkabir'e getirildi. Burada yurdun her ilinden getirilmiş olan vatan topraklan ile hazırlanan ebedî istirahatgâhına yerleştirildi.

10 Ağustos 2013 Cumartesi

Kötü Dünya Sendromu



Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarhan: ”Kötü dünya sendromu, empati yoksunluğunun en önemli sonuçlarından biridir”

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarhan, yaptığı yazılı açıklamada, her an bir şiddete kurban gitme korkusu, korku filmlerinde yaşananların kişinin başına gelme ihtimali, nükleer veya biyolojik savaşın çıkabilmesi, bir virüsün bütün insanlığa bulaşması, Hollywood filmlerinde olangenetik sapma sonucu ortaya çıkan garip bir yaratığın insanlığı yok etmesi gibi ihtimallerin, insanları günden güne karamsarlığa sürüklediğini belirtti.

İnsanların dünyayı tehdit edici bir yer olarak görmeye başladıklarını ve yaşama küstüklerini ifade eden Tarhan, şunları kaydetti: ”Bu durum dünyanın (kötü dünya sendromuna mı sürükleniyor) sorusunu akıllara getiriyor. Kötü dünya sendromuna dünyadaki güven ortamının azalması ve dünyanın daha tehdit edici bir yer haline gelmesi neden olur. Bu durum, toplum ve birey psikolojisinde olumsuz sonuçlara yol açıyor. Kötü dünya sendromu empati yoksunluğunun en önemli sonuçlarından biridir. Toplumsal duyguların hasar görmesiyle bu sendrom ortaya çıkıyor. Kötü dünya sendromu, dünyanın eskiye kıyasla daha tehdit edici bir yer olduğu algısını tanımlamak için kullanılmaktadır. Dünyanın kötüye gittiğini düşünenlerde üç türlü tepki göze çarpar; şiddeti örnek alıp, şiddet davranışını arttırmak, şiddete karşı duyarsızlaşmak ve korkuya kapılıp, kendilerini şiddet kurbanı gibi algılayarak, kaçınma davranışı geliştirmek. Bu 3 tepki türünün de sağlıklı olduğunu söylemek güçtür.”

Kötü dünya sendromunun toplumun psikolojisine etkisi
Prof. Dr. Tarhan açıklamasında, kötü dünya sendromunun toplumun psikolojisini direkt etkilediğine işaret ederek, sebep ve belirtilerini şu şekilde sıraladı: ”Birinci sebep, insanlık içindeki şiddetin ve cinayetlerin artmasıdır. Okullarda çocuklar arasında, toplumda şiddet artmaktadır. Okullara silah götürme, anneyi babayı öldürme gibi cinayet olayları eskiye göre toplumda hızla yaygınlaştı. Örneğin ABD’de aile içi şiddet olaylarında ciddi bir artış görülmekte ve acil servislere başvuranların neredeyse yüzde 20’si aile içi şiddet sonucu geldiğini belirtmektedir. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet eğiliminde ve çocuklarda cinsel istismarda ciddi artış görülmektedir. İnsanların da güvenlik yatırımlarına eğilimleri fazlalaştı. Silah ve alarm satışları her geçen gün artmaktadır. Bütün bu olaylar güvenliğin zayıfladığını ve kötü dünya içinde bulunduğumuzu ortaya çıkarmaktadır.”

Prof. Dr. Tarhan, medyanın, saldırı görüntülerini devamlı vermesinin sebebinin ise bütünAmerika’da ve dünyadaki insanların o olayı yaşamış gibi algılaması olduğunu belirterek, şöyle devam etti: ”Küçük bir azınlığın yaşadığı olay böylece bütün dünyada insanların kendilerinin de böyle bir şiddete mağdur ve kurban olabilecekleri duygusunu geliştirdi. Korku ve huzursuzluk giderek arttı, bunun sonucunda kaçınma davranışları ortaya çıktı. Dünya büyük ve kötü bir yer olarak görülmeye başlandı. Gerçek ve fantezi ayırt edilemez hale geldi. Meydana gelen herhangi bir tehlike, insanlarda her gün olacak duygusu yaşatmaya başladı. Bu duygu politik olarak da sürekli beslenmektedir. Şiddet görüntülerini yoğun düzeyde izleyenlerin bir grubunda, dünyayı korku dolu, acımasız, gelecekle ilgili kötü ve tehlikeli bir yer olarak görme şeklinde bir tepki ortaya çıktı. Diğer bir grupta ise tam tersine agresif davranışlar haline dönüştü. Radikallik geni olan bu insanlar, böyle korku zamanlarında daha çok saldırganlaşırlar, daha agresif olurlar ve şiddete karşı şiddetle karşılık verirler. Şiddet davranışlarının sonuçlarına karşı şiddeti yöntem olarak benimserler. Ortadoğu insanında bu kültür vardır. Bu coğrafyanın insanında şiddet davranışı karşısında agresif olma, karşı şiddete yönelme gibi radikallik eğilimleri ortaya çıktığı için şiddeti yöntem olarak seçme görülmektedir.”

Kaynak: milliyet.com.tr

Wordpress



Son yıllarda teknoloji dünyasında çok büyük ilerlemeler yaşanmaktadır. Bu ilerlemelerin başında şüphesiz internet gelmektedir. Özellikle internet imkanlarının ucuzlaması ve hemen her evde yer almaya başlamasıyla birlikte internette geçirilen zaman da hızla arttı. Artık hemen her işimiz için interneti tercih etmeye başladık. Hal böyle olunca web sitesi sayısında da büyük bir artış yaşandı. Özellikle kullanım ve yönetimi son derece kolay olan wordpress tabanlı sitelerde büyük bir artış yaşandı. İnternet ve web siteleri hakkında pek fazla bilgi gerektirmemesi ve son derece kullanışlı olması wordpress sitelerine olan ilgiyi artırdı. Söz konusu bu durumda biz de wordpress hakkında yazılar hazırlayarak www.hayalcin.com internet sitemizde wordpress kategorisinde paylaşmaya başladık. Kullanımı ve yönetimi son derece basit olan wordpress için en önemli 2 husus bulunmaktadır. Bunlardan birsi site için kullanılacak temadır. Bir diğeri ise sitede kullanılacak olan eklentilerdir. Wordpress tema ve wordpress eklenti ikilisi ile sitelerinizi çok kolay bir şekilde yönetebilirsiniz. Bu konu hakkında her türlü bilgi paylaşımını sitemizde yer alan wordpress kategorisinde paylaşıyoruz. En son çıkan temalar ve eklentiler, en faydalı ve en kullanışlı temalar ve eklentiler hakkında her türlü en güncel bilgiyi sitemizde bulabilirsiniz. Wordpress tabanlı bir web sitesi sahibi olan herkese mutlaka tavsiye ederiz. Üstelik ilgili yazılar hakkında her türlü soru ve görüşlerinizi bizimle paylaşabilirsiniz. Çok kısa bir süre içerisinde size gerekli olan bilgiler verilmek üzere iletişim kurulacaktır.

Wordpress http://hayalcin.com/category/wordpress

6 Ağustos 2013 Salı

Bizim Çiftçi Oyunu



Bizim Çiftçi Açıklaması:

En iyi çiftçi kimmiş görelim. Oyunumuzda yaşlı yaz tatilinde yaşlı çiftlik sahibi dedemize yardım ederek güzel bir çiftlikte birbirinden güzel ürünler yetiştirip güzel mahsuller elde edeceğiz.Unutmayın dedeniz yıllardır bu işleri yapan uzman bir çiftçi dedenizin söyledikleriniz harfiyen uygularsanız sizde uzman bir çiftçi olma yolunda ilerler ve güze çiftlik ürünleri yetiştirebilirsiniz. Dedenizin sözünden çıkmamanız dileğiyle. İyi eğlenceler.

Kaynak: http://www.oyunhugo.com/bizim-ciftci.html

Çifçi Aile Oyunu



Çifçi Aile Açıklaması:

Hepinizin memnun kalacağı enfes bir çiftlik oyunu ile karşınızdayız.Oyunu 2 defa Play'e tıklayıp oyunda yer almak istediğiniz karakteri seçip oyunu başlatabilirsiniz. Oyunumuzda seçtiğiniz karakterin görevlerini yerine getirerek hasat zamanı için yeterli ürünler elde etmeye çalışıyoruz.Ben ekim biçim işlerini yapan çiftçi baba karakterini seçtiğim için onun görevlerini anlatacağım.Çiftçi baba ile tarlamıza önce tohum ekiyoruz tarlada her an bir yerden traktör çıkabilir onu alıp ekme işlemine hızlıca devam ediyoruz.ekim bitikten sonra o leveli başarı ile tamamlamış oluyorsunuz. Ardından yeni levellerde yeni ürünler ekip hasat ediyorsunuz bu ekim biçim sırasında tarlanızda yer alan yaratıklara yakalanmamaya dikkat ediniz.Eğer yakalanırsanız oyun yaratıklar size zarar verir ve oyun sona erer. İyi eğlenceler.

Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/cifci-aile.html

Çiftçi Ahmet Amca Oyunu



Çiftçi Ahmet Amca Açıklaması:

Çiftçi Ahmet amca oyunumuzda çiftliğinden kaçan domuzları birer birer yakalayıp çiftliğine götürmektedir. E ne de olsa çiftlikten kaçan domuzlar bir ilkte olsa özgürlüğün tadını gördüler bu özgürlüklerine devam etmek istemektedirler ve Ahmet amcayı bir hayli yormaktadırlar. Ahmet Amcamıza yardımcı olarak belirtilen süre içerisinde domuzları yakalamalısınız. İyi eğlenceler.

Kaynak: http://www.oyunhugo.com/ciftci-ahmet-amca.html

Ac Barbie Oyunu



Ac Barbie Açıklaması:

Oyunumuzda karnı kurt gibi acıkmış olan kızımız güzel Barbie'ye havada uçuşan kek,meyve,meyve suyu,ayran v.b. yiyecek ve içecekleri toplayarak karınını doyurmasına yardımcı olmalısınız. Minik ve sevimli kızımız Barbie'yi boşluk tuşuna bir süre basıp elinizi birden çekerek hoplatıp havada uçan yiyecekleri toplayabilir ve yön tuşları ile kaykayını hareket ettirerek konumunu belirleyebilirsiniz. Topladığınız her yiyecek için puan kazanacaksınız,süre kısıtlı acele edin. OyunHugo.com iyi eğlenceler diler.

Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/ac-barbie.html

Becerikli Çiftçi Oyunu



Becerikli Çiftçi Açıklaması:

Becerikli çiftçi oyunumuz sandığınızın aksine direk ekip biçim yapabileceğiniz hayvan otlatacağınız bir çiftlik oyunu değil;ama yakında o tarzda oyunlar ekleyeceğiz sizlerin beğenisi ve isteği doğrultusunda. Bu oyumuz da oyunun başlangıç resminde yer alan kareyi hatırlayarak ve tam bir resim karesi oluşturacak şekilde puzzle parçalarını uygunca yerleştiriyoruz. Eğer parçaları başarılı bir şekilde yerleştirebilirseniz karşınıza doğal bir çiftlik resmi çıkıyor.İyi eğlenceler.

Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/becerikli-ciftci.html

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Topçu Kafalar Açıklaması:



Topçu Kafalar Açıklaması:
Diğer normal futbol oyunlarına nazara farklı bir tarzda futbol oyunun sizlere sunuyoruz.Bu oyunumuzda dier futbol oyunlarındaki gibi normal futbolcular yerine iki tane gövdesiz sadece kafası ve ayakları olan futbolcularımız var.Bu yüzden olsa gerek ki oyunumuzun ismi topçu kafalar. Oyunun başlangıcında istediğiniz bir takımı seçerek oyuna başlıyorsunuz. Oyunumuzda karşı takımın kalesine mevcut oyuncunuzu yön tuşları ile yönlendirip boşluk tuşuna basarak şutlar çekip gol atmalısınız.Top sizden arka kısıma düştüğünde genelde kalenize giriyor ve gol oluyor dikkatli olunuz. OyunHugo.com iyi eğlenceler diler.
Kaynak: http://www.oyunhugo.com/topcu-kafalar.html

Muhteşem Kaleci Oyunu



Muhteşem Kaleci Açıklaması:

Futbol oyunları son dönemlerde maç tutkusunun teknoloji ile birlikte artması ile oldukça popülerleşti.Bu oyunumuzda da maçın skorunu belirleyecek ve milyonların sahada ve ekranlarda canlı yayın ile izlemekte olduğu dev bir maçın penaltı vuruşunda maçın sonucunu atılan şutları tutup tutamayacağınız belirleyecek. Fareniz ile kalecinin ellerini topun geleceği konuma yönlendirmelisiniz. İyi eğlenceler.

Kaynak:http://www.oyunhugo.com/muhtesem-kaleci.html

Tenis Şampiyonası



Sırık Atmaca Açıklaması:

Ender ve güzel spor oyunlarından birisi olan sırık atmaca oyunumuzda boşluk tuşuna basarak sırığı atacak olan sporcunun ne kadar güç harcayarak atış yapacağını sonra tekrar basarak ne kadar hızlı koşacağını belirleyeceksiniz. Belirleyeceğiniz değerler ne kadar yüksek değerde ve orandıda olur ise o kadar başarılı atış yapacak ve seyircinin alkışlarla çığlıklarını işiteceksiniz. İyi eğlenceler.

Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/sirik-atmaca.html

Cristiano Ronaldo Show Oyunu



Cristiano Ronaldo Show Açıklaması:

Cristiano Ronaldo ile zevkli ve eğlenceli dakikalar geçireceğiniz güzel bir oyun. Start tuşuna ardından da Boşluk tuşuna basarak oyunu başlatıyoruz. Milyonların izlediği dev maçların olduğu sahada Ronaldo karşısında duran acemi futbolculara karşı gösteri yapıyor sizde klavyeniz ile Ronaldinyo'nun gösterisine eşlik edeceksiniz.Ronaldo'nun topunu rakiplerine kaptırmamaya dikkat ediniz bu konuda Ronaldio çok hassas ağlama krizine kadar giriyor.

Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/cristiano-ronaldo-show.html

2 Ağustos 2013 Cuma

Hugo Dağ Yolunda



Hugo Dağ Yolunda Açıklaması:

Küçüklüğümüzde mini mario gibi hepimizin sevimli kahramanı olan  hugo oyunlarının bir yenisi ile karşınızdayız. Dağa doğru uzanan taşlı yolda hugoya yön tuşları ile engelleri aşmasına ve karşısına çıkan sivri sineklerden,kedilerden köpeklerden zarar görmeden ilerlemesine yardımcı olmalısınız. Ayrıca yolunuz üzerindeki elmasları da toplayarak bonus puan kazabilirsiniz.Bakalım hugoyu yolun sonuna kadar getirebilecek misiniz? İyi eğlenceler.

http://www.oyunhugo.com/hugo-dag-yolunda.html

3D Canavar Kamyon Oyunu



3D Canavar Kamyon Açıklaması:

Canavar kamyon oyunumuzu oyun yüklendikte sonra,countıne butonu çıktığında boutona tıklayarak başlatabilirsiniz. Oyunumuzda  milyonların izlediği dev tekerlekli büyük kamyonların çekişmeli yarışı içerisindesiniz.Yavaş ama hararetli olan yarışımızda engellere takılmadan ve yol dışna çıkmadan ilerleyerek rakiplerinizi geçmek için elinizdenn geleni yapmalısınız. İyi eğlenceler.

Kaynak: http://www.oyunhugo.com/3d-canavar-kamyon.html

Süper Marioyu Koru Oyunu



Süper Marioyu Koru Açıklaması:

Süper Marioyu Koru oyunumuzda gökyüzünden olağanüstü aracı ile uçarak ve yeryüzüne ateş saçarak ilerleyen ejderhanın ateş parçalarına karşı kahramanımız Mario'yu çevresinde yer alan Fıçı ve Kasalardan düzgün bir korunaklı alan inşa ederek ejderha tarafıjndan yeryüzüne saçılan lavlardan koruyarak hayatta kalmasını sağlamalısınız. Tehlikeyi atlatan süper kahramanımız mario sizin başarınıza tehlikedenn kurtulma sevinci ile kahkahası ile eşlik edecek. İyi eğlenceler.

Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/super-marioyu-koru.html

Mario Altın Kamyonu



Mario Altın Kamyonu Açıklaması:

Küçüklüğümüzün vazgeçilmez oyunları olan mario oyunlarının flash versiyonlarını sizlere sunmaktan mutluluk duyarız. Sevimli kahramanımız Mario'nun mini kamyonu ile ilerleyerek dağa doğru uzanan yol üzerindeki altınları toplamasına yardımcı olmalısınız. Kamyonu devirmemeye dikkat ediniz. İyi eğlenceler.

Oyun adresi: http://www.oyunhugo.com/mario-altin-kamyonu.html

Süper Mario Savaş Açıklaması:



Süper Mario Savaş Açıklaması:
Büyük küçük hepimizin sevimli kahramanı olan Mario'nun farklı bir oyunu ile yine karşınızdayız. Süper Mario'nın omzunda yer alan bazukanın yönüne ve ateş etme anını belileyerek Mario'nın yaratıkları vurup yok etmesine yardımcı olmalısınız. Bölümlerden oluşan oyunumuz her bölüm sonrasında,bir üst bölüme geçtiğinizde daha karışık bir senaryo sizi bekliyor olacak.İyi eğlenceler.

Oyun Adresi: http://www.oyunhugo.com/super-mario-savas.html

Çılgın Baloncuklar



Çılgın Baloncular Açıklaması:

Oyunumuzda sol kısımda yer alan mekanizmadaki parçalardan istediğiniz bölgeyi seçerek balonu şişirmeye başlayabilirsiniz.Bir kere balon şişirdiğiniz alandan hemen sonra ikinci balonu şişirip salamıyorsunuz yer değiştirmeniz gerekiyor.Ayrıca yukarıda sıralanan balonları da aynı renkte eşlecek şekilde olanları seçerek patlamalarını sağlayarak duvarın üzerinize gelmesine engel olup rakibinizi geçmelisiniz.İyi eğlenceler.

Oyun adresi: http://www.oyunhugo.com/cilgin-baloncular.html

Süslü Piknik Oyunu



Süslü Piknik Açıklaması:
Süslü piknik oyununda pikniğe gidecek olan güzel kızımızı en güzel şekilde giydirmeli ve onu pikniğe yollamalıyız. Solda bulunan kızımıza ne giydirmek istiyorsak tıklıyoruz ve sağda çıkan bölümden beğendiğiniz kıyafeti seçin ve kızımıza giydirin. Tüm kıyafetlerini özenle seçip giydirdikten sonra artık kızımız pikniğe gitmeye hazır ! Sizde kızımızı güzelce giydirip pikniğe yollamak istemez misiniz ? O zaman hemen başlayın ! Oyunhugo.com iyi eğlenceler diler.

Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/suslu-piknik.html

Cadı Modası Oyunu




Cadı Modası Açıklaması:
Cadı modasının tadına bakmaya ne dersin ? Kıyafetler tam bir cadıya göre düzenlenmiş bu güzel oyunu mouse(fare) ile oynayabilirsiniz. Sol taraftan cadımızın değiştirmek istediğiniz yerinin üstüne gelin ve her tıklayışta farklı bir stil ortaya çıksın. Beğendiğiniz kıyafetleri cadımıza giydirerek bu güzel oyunda en yüksek skoru yapmaya çalışın. Oyunhugo.com iyi eğlenceler diler.

Oyunu Oyna: http://www.oyunhugo.com/cadi-modasi.html


Doodle Otopark Oyunu



Doodle Otopark Açıklaması:
Doodle Otopark oyunumuzda oyunun başlangıcında gösterilen kağıdı anımsatan bir diğer köşedeki par alanına,aracınızı ışıklar yeşil yandıktan sonra hareket ettirip park etmelisiniz.Yalnız park yerine ulaşırken aracınızı çevresindeki kutulara çarpmadan ilerletmelisiniz ve park yerine tam uygun bir şekilde park etmelisiniz. İyi eğlenceler.

Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/doodle-otopark.html

Futbol Zinciri Oyunu



Futbol Zinciri Açıklaması:
İlginçbir futbol zinciri oyunu ile karşınızdayız. Oynumuzda sahada adeta uçuşurcasına gezinen topların üzerine fareniz ile elinideki topu hareket ettirerek üzerine tıklayıp yakalamalı ve fırlatmalısınız.Kısa zamanda ne kadar çok top yakalayıp karşı kaleye gol olacak şekilde fırlatabiliyorusnuz bakalım
.İyi eğlenceler.

Oyun Adresi: http://www.oyunhugo.com/futbol-zinciri.html

Ateş Çocuk Ve Su Kız Oyunu



Ateş Çocuk Ve Su Kız Oyunu Açıklaması:
Dünyaca ünlü olan Ateş ve Su ikilisinin bu oyununda Ateş ve Su tapınakta kilitli kalırlar. Adeta hapsolmuş durumda olan Ateş ve Su'yu tapınağın bölümlerinin sonlarında yer alan kapılara ulaştırarak kurarmalısınız. İlerlerken dikkat etmeniz gerekenleri Ateş'i su kuyularından Su'yu ise ateş kuyularından uzak tutmalısınız.
İyi eğlenceler.

Oyun Adresi: http://www.oyunhugo.com/ates-cocuk-ve-su-kiz-oyunu.html

Balon Boyama Oyunu



Balon Boyama Açıklaması:
Aşağıdan bir kuş gibi yükselerek sessizce gelen balonları sol aşağı köşede yer alan renklerden dilediğimizi seçerek balonları boyuyoruz. Akıllı çocukların akıllı sitesi OyunHugo.com iyi eğlenceler diler.

Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/balon-boyama.html

Lezzetli Rissotto Oyunu



Lezzetli Rissotto Açıklaması:
Lezzetli Rissottolar yapmaya hazır mısın ? Oyunda verilen nesneleri kullan ve rissotto yapmaya başla. Bıçağınla güzel soğanları kes ve onları doğradıktan sonra yapacağımız rissottonun içine at. Tüm malzemeleri gösterilen şekilde kes ve rissotto'yu hazırla. Oyunhugo.com iyi eğlenceler diler .

Oyunun Oynama Adresi: http://www.oyunhugo.com/lezzetli-rissotto.html

Turuncu Top Turuncu Top



2 Kişilik Oyunlar > Turuncu Top Turuncu Top
Beğenilme : 0
Kategori : 2 Kişilik Oyunlar
Oyun Hiti : 42 defa oynandı
Oyun Etiketleri :
Hangi tuşlar ile oynanıyor :


Favorilerime ekle
Sayfama Ekle
Turuncu Top Açıklaması:
Turuncu Top oyununuz ücretsiz olarak sitemizden oynayabilir ve oyun hakkında yorumlar yapabilirsiniz.


Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/turuncu-top.html

Canavar Kamyon Sürücü Açıklaması:



Canavar Kamyon Sürücü Açıklaması:
Dağ aracı tutkunları için müthiş bir dağ aracı oyununu sizlere sunuyoruz. Güçlü dağ aracımızı yön tuşları ile hareket ettirerek önüne çıkan dağ,taş,odun,kütük ve benzeri engelleri aşarak ilerlemelisiniz. Ne kadar hızlı ilerleyebilir iseniz o kadar çok puan kazanırsınız. Yalnız engeller çok çetin olduğu için aracınız her an takla atabilir dikkatli olun. İyi eğlenceler.

Kaynak: http://www.oyunhugo.com/canavar-kamyon-surucu.html

Küçük Adamların Savaşı




Küçük Adamların Savaşı Açıklaması:
Küçük adamların savaşı oyunumuzu oyuncu isminizi sağ taraftaki kutucuğa yazıp ve dilerseniz oyuncunuzu kostumüze ettikten sonra ana menüde yer alan sol kısımndaki kategorileri seçerek başlatabilirsiniz.Küçük adamız seçtiğiniz silah ile oyuna başlar başlamaz karşısına direk düşmanlar çıokıyor bu yüzden çok dikkatli ve hızlı olmalısınız. İyi eğlenceler.

Oyun: http://www.oyunhugo.com/kucuk-adamlarin-savasi.html

4X4 Arazi Aracı Oyunu



arış Oyunları > 4X4 Arazi Aracı 4X4 Arazi Aracı
Beğenilme : 0
Kategori : Yarış Oyunları
Oyun Hiti : 10 defa oynandı
Oyun Etiketleri : 4x4 , 4çarpı4 , oyun , araba yarışı , arazi aracı , arazi yarışı , dağ yarışı ,
Hangi tuşlar ile oynanıyor :


Favorilerime ekle
Sayfama Ekle
4X4 Arazi Aracı Açıklaması:
4x4 arazi aracı dağ üzerindeki zorlu bir parkurda yarışıyor. Araç kullanma yeteneğinizi ve ustalığınızı gösterme vakti geldi. Yön tuşları ile aracı hareket ettirebilir,boşluk tuşuna basarak oyunu durdurabilir ve tekrar basarak kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. İyi eğlenceler.